Kişisel gelişim olgusu, her ne kadar ülkemizde az rağbet edilen bir husus gibi görülse de, bize göre en az ekmek su kadar mühim bir durumdur.
Zira gelişmeyen insanın yerinde sayan insan olduğunu hemen hemen herkes kabul edecektir.
Kişisel gelişim kişinin ruhsal, fiziksel, zihinsel olarak tüm potansiyelini en üst noktada kullanabilmesi anlamına da gelir ki bu durum aslında sonsuz bir içsel yolculuk olma özelliği de taşımaktadır.
Kişisel gelişim aslında sizi dış dünya ile irtibatlandıran aracın ismidir ve bu yolculuk sizi o dış dünya ile boyutsal anlamda farkındalığınızı artırır.
İnsanlık tarihinin ilk başladığı günden bu güne kadar geçen zaman içinde tüm bilge kişiler, insanın kendini geliştirmesi gerektiği konusunda fikir birliği içinde olmuşlardır.
Şaman bilgelerden tutun da, Antik Mısır önde gelenlerine, Antik Yunan filozoflarından dünyanın farklı yerlerinde varolmuş tüm düşünürler insanın kendini geliştirmesi gerektiğini üzerinde ehemmiyetle eğilerek belirtmişlerdir.
Kişisel gelişimde ilk durak ise şüphesiz ki insanın değerledir. Bu değerler, kişisel, ailesel, toplumsal, bölgesel değerler olarak bir sıraya koyulabilir elbette. Ancak tüm bu sınıflandırmaların ortak noktası ise sevgi, saygı, sadakat üçlemesini içinde barındırır.
Bu ana üçleme şüphesiz ki doğru insan olmanın anahtarıdır. Kişisel gelişimin kapılarını açmak için gerekli olan bu anahtar, sizi uzun yolculuğunuzda rahat ettirecektir.
Hiç bir zaman bu üçleme de, sizi yönlendirmeye çalışanlara kulak asmayın ve kendi doğrularınızı sıralandırarak yola çıkmayı tercih edin. Yani kısaca başkalarının doğruları ile yaşamayı değil, kendi doğrularınız ile yaşamayı öğrenin.
Türkiyede sizin kategorilerde paylaşım yapan nadir bloglara rastladım ama içeriği bol, zengin ve alıntı ( çalıntı ) olmayan nadir kişilerdensiniz. İnsanları girişimciliğe yönlendirmeniz gerçekten harika. Sitenizi favorilerime aldım. Artık sık sık takip edeceğim. Bu güzel makaleniz içinde teşekkürler.
Teşekkür ederiz 🙂 Bu güzel yorumunuz bizi mutlu etti…